Surly Surly

Kitaplar / Yayınlar / ANADOLU'nun KİMYASI 2



 

  

 

Bu kitabın satışından elde edilen gelir TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI'na (TEGV) bağışlanmaktadır.
Kitabı satın almak için lütfen TIK'layın.

 

 
Anadolu'nun Kimyası'nda Elementler

 


''Kimya hayatın ta kendisidir!” demişti, yaptığımız deneyin sonucunu gördükten sonra heyecanını engelleyemeyen bir öğrenci.


Gerçekten de evrenin oluşumundan, insan vücuduna; soluduğumuz havadan, kullandığımız yakıta; yediğimiz yiyeceklerden, parmağımıza taktığımız zümrüt yüzüğe; kokular, dumanlar içinden doğan simyadan, bir saç telinin seksen binde biri büyüklüğüne karşılık gelen nano teknoloji ile geliştirilen ürünlere her şeyi kimya ile açıklayabiliyoruz.


%65'i oksijen, %18'i karbon, %10'u hidrojen olan ve varlığında nitrojen, potasyum, fosfor, sodyum, magnezyum, demir, iyot, mangan gibi hatta alüminyum, silikon, kurşun gibi 28'den fazla elementi bir çırpıda sayabileceğim insan vücudu buna en iyi örnek değil mi? Halojen lambalarda çok yoğun ışık üretmek için kullanılan diprozyum metali bir mikrogram kadar da olsa insan vücudunun kemik dokusunda, böbreklerinde ve karaciğerinde bulunuyor. Vücudumuzdaki kobaltın varlığı sinir sistemini düzenlemek için gerekli. Kaslarımız, beyin dokusu ve en önemlisi kırmızı kan hücreleri potasyum içeriyor.


Madem dokunduğumuz, yediğimiz, baktığımız her şey elementlerden, metallerden oluşuyor, “Anadolu'nun Kimyası”nın bu ikinci cildini evrenin oluşumundan başlayarak elementlere, minerallere, metallere, cevherlere, kristallere ayırmak, hayatımızın içerisinde nerede ve nasıl var olduklarını kolay ve anlaşılır bir dille bu sayfalara taşımak ve bunları da Anadolu'nun yirmi ili ile örtüştürerek anlatmak istedim.


BASF'nin “Sürdürülebilir bir gelecek” için başlattığı ve bu toprakların gençlerine hediye ettiği “81 ilde 81 Kimya Laboratuvarı” projesi kapsamında hazırladığımız “Anadolu'nun Kimyası” serisi, toplamda dört kitaptan oluşacak. Her birinin bir konu üzerinden işlendiği çalışmada ilk kitabın ana teması “renk” oldu. Anadolu'nun kentlerini renkler üzerinden anlatıp okullarında yaptığımız deneyleri de bu renklerle bağdaştırdık.


Anadolu'nun Kimyası 2” adlı ikinci kitabımızı elementlere ayırdık.


Kitabın sayfaları arasında dolaşırken elementlerin nasıl oluştuğunu da, Pamukkale'nin travertenlerinin oluşum hikâyesini de, Nemrut Krater Gölü'nde neden obsidyen parçalarına rastlayabileceğinizi de, Tokat'ta Ballıca Mağarası'nda bal rengi sarkıt dikitleri gördükten sonra laboratuvarda nasıl sarkıt dikit yaptığımızı da bulacaksınız.


Anadolu'yu gezmenin ötesinde “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” Projesi kapsamında kitaba konu ettiğimiz her ilin bir okulunda on öğrenci ve öğretmenleriyle birlikte çalıştık, hayal kurduk, deney yaptık, merak ettik, sonuçlar çıkardık, eğlendik, öğrendik.


İlk kitapta olduğu gibi bu çalışmada da tespitlerimiz oldu gençler ve hayatlarıyla ilgili... Yüzü aşkın kız öğrenciden yine ve yalnızca biri hariç, bütün kız öğrencilerin saçları uzundu. Okullarda tahmin etmediğim meraklara ve başarılara denk geldim. Tokat'ta, Karaman'da, Lüleburgaz'da, Kütahya'da öğretmenlerinin gözlerinin içine bakan öğrenciler ve öğrencilerinin başarısı için her türlü azmi gösteren öğretmenler tanıdım. Pek çok genç geleceğini şimdiden şekillendirmeye başlamış. Deneyerek öğrendikleri hiçbir şeyi unutmadıklarını bir kez daha gördüm. Bir projeye dahil olmaktan gururlular. Bu yılki iki yüz çocuğun da manevi öğretmeniydim.


Bu kitap için seçtiğimiz 20 şehrin okulunda da öğrencilerin yanında, okulların müdürleri, öğretmenleri de heyecanla ve istekle çalışmalara dahil oldular ve hiç bir isteğimizi geri çevirmediler. Bizimle birlikte beklediler, yoruldular, geç yediler, emek harcadılar. Her birine tekrar tekrar teşekkür ederim.


İkinci kitabın bana öğrettiklerine gelince; öğrencilik yıllarımda ezberleye ezberleye bir türlü anlayamadığım kimyanın, laboratuvar ortamında deneylerle, aslında nasıl eğlenceli, nasıl anlaşılır ve nasıl kolay öğrenilebileceğine tanıklık ettim. Gençlere “Kimya okuyun, çok eğleneceksiniz.” demeye bile başladım, çünkü bu kitabı hazırlarken lise ve üniversite yıllarımda çalıştığımdan çok daha fazla kimya çalıştım ve her öğrendiğim bilgi beni hem şaşırttı hem eğlendirdi.


İkinci kitabımızın hikâyesi de böyle. Elimizde, cebimizde, zihnimizde çok anımız, anlatacak çok sözümüz var. Renk konusunu işleyerek çalıştığımız birinci kitabımızdan sonra, ikinci kitabımızda taşın, madenin, metalin ve elementlerin kimyasından söz ettik. Üçüncü kitapta kentlerin toprağı, ekini, besini, tadı tuzu konu olacak çalışmalarımıza. Dördüncü kitabımızda ise dört element hava, ateş, toprak ve suyu konu edip enerjiyle anlatacağız Anadolu'nun kentlerini.


Anadolu'nun kimyasını bu gençler değiştirecek.” diyerek yola çıkan BASF, onlara “Sürdürülebilir bir yaşam” hediye etmek için “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” Projesini başlattı. “Anadolu'nun Kimyası” adlı bu dört kitaplık çalışma ile projenin parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.


Bu kitabın ortaya çıkmasına sebep projeyi başlatan BASF'ye, projenin ve kitabın sorumluluğunu üstlenen Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Arzu Deniz Aksoy'a ve BASF Kurumsal İletişim ekibine, seyahatlerimizden sorumlu Zayende Travel'a, ilk kitapta olduğu gibi bu çalışmada da 20 şehrin okulunda, öğrencilerle birlikte çalıştığım, her türlü irtibatı sağlayıp, hayatı kolaylaştıran, dostum, çalışma ve yol arkadaşım Ayşegül Çelik Soysal'a teşekkürü borç bilirim.


“Anadolu'nun Kimyası”na konu olacak üçüncü kitabın kentlerinde buluşmak dileğiyle...

 

Yelda Baler

İstanbul, 20 Haziran 2016

 

       

 

 

SATIŞ

 

Şirket Ad :
Ad :
Soyad :
E Mail :
Telefon :
Mesaj :
     
     


 
©2016 - Yelda Baler- Bagdat Caddesi Feneryolu Sit. 131/103 Feneryolu / Kadiköy - Istanbul ( Feneryolu Sabit Pazari Yani Köşe Bina )
Tel: 00 90 216 348 90 87 - Faks: 00 90 418 35 00 - GSM - 00 90 533 668 04 10
© Sitede bulunan yazi ve fotograflar, telif haklari kanununa göre yazili ve internet dahil hiç bir ortamda bölümler halinde de olsa, izinsiz yayinlanamaz ve kullanilamaz.